İstanbul’un Kutup Yıldızı; Galata Kulesi

Süleymaniye’den İstanbul’un silüetine baktığınızda ilk gözünüze o çarpar. Dimdik heybetli duruşuyla… Hem İstanbul’un sahibi gibi hem de başına buyruk bir çocuk gibi.Vapurda, Karaköyde, Eminönü’nde ilgi hep onun üstündedir. Belki şimdi dev cam binaların arasında kırılmıştır bize biraz ama o hep ordadır, depremler yangınlar görse de.

İstanbul diyince herkesin ama istisnasız herkesin aklına Galata Kulesi gelir. Gündüz başka akşam bambaşka güzelliğe sahip. Hakkında onlarca efsane var. Tepesine çıkarsanız İstanbul’un en güzel manzarasına bakarsınız.Yedi tepenin yedisini de sayabilirsiniz. Sokağında bir yerde  manzarasına karşı bi kahve içersiniz  gözlerinizi ondan alamazsınız.

Burası benim İstanbul’a dair en sevdiğim yer olabilir. Karaköy’den  çıkabilirsiniz buraya. O güzel sokaklar, ejderha merdivenleri ve eski dükkanlar… Burası gerçekten eski İstanbul gibi hissettiriyor. Akşamları aydınlatmaları aşırı güzel. Minik lambalarla sokağı kocaman bir noel ağacı haline getiriyorlar.  

Hezarfen Ahmet’in ilk uçuş denemesini yaptığı yer de burası.Ümit Yaşar Oğuzcan’ın oğlunun intihar ettiği yer de…

‘‘Puslu Kıtalar Atlası’nda’’ İstanbul’a gelen ilk Cenevizlilere yol gösteren martının yuvasının bulunduğu yere inşa edildiği yazar.

Bizans zamanında deniz malları deposu olarak kullanılırken, fetihten sonra gözetleme kulesi olarak kullanılır. Kanuni zamanında zindan haline getirilir. IV.Murad ise burayı donanmaya tahsis eder.. Son olarak da deniz araçlarına işaret vermek için 1.Dünya Savaşı zamanında askeri bir müfreze yerleştirilir. Günümüzde ise turizm tesisi olarak insanlığa hizmet vermektedir.    Efsaneye göre buraya ilk çıktığınız sevgilinizle  evlenirsiniz.O yüzden yukarda  bolca çift görebilirsiniz.

Giriş ücreti 10 Lira. Mutlaka çıkıp İstanbul’u bir de  Galata gözüyle görün.