Görmeden Ölmemeniz Gereken Yer: Kapadokya

Kapadokya, bir diğer adıyla Güzel Atlar Ülkesi… Atlarını bilemem ama bence Güzellikler Ülkesi. Bana göre, sonbahar hariç yılın geri kalan her döneminde gezilebilecek bir bölge. Ben Eylül ayında günübirlik gitmiştim ama kışın kar manzaralı fotoğraflarını görünce bir kez daha hayran kaldım Kapadokya’ya. Fakat bence günübirlik değil de birkaç günlüğüne gezilmeli Kapadokya çünkü o doğa harikası yerleri izlemeye doyamıyor insan. Örneğin; Balona binemeseniz bile sabahın ilk ışıklarıyla havalanan balonları izlemenin çok keyifli olacağını düşünüyorum.
Eğer yolculuğunuz Konya hareketli ise Aksaray üzerinden iki buçuk, üç saatte Nevşehir’e ulaşmış olursunuz. Biz rotamıza Uçhisar Kalesi ile başladık, dilerseniz kaleye çıkabilir dilerseniz de çevresinde gezinip, fotoğraflarınıza fon olarak kaleyi kullanabilirsiniz. Uçhisar Kalesi’ne giriş ücretleri ise tam 8₺, öğrenci 4₺. Müzekart geçerli değil.
Daha sonra Göreme Panorama’ya geçtik bence gezinin en etkileyici kısmı burasıydı manzara öylesine güzel ki seyrederken zaman dursun istiyor insan. Hiçbir şey yapmadan oturup saatlerce manzarayı seyretseniz içiniz huzurla dolar. Göreme Panorama’yı 3 kelime ile anlat deseler; hayret, hayranlık ve huzur derim.



ÇÖMLEĞİYLE MEŞHUR AVANOS
Buradan sonraki durağımız ise Avanos’ta bir çanak çömlek atölyesi oldu. Kapıdan girdiğiniz an da sanat eserleri karşılıyor sizi. Usta bir yandan marifetini sergilerken diğer yandan bu sanatın tarihini anlatıyor. M.Ö. 1800’lü yıllara dayanan köklü bir geçmişe sahip olan bu sanat, günümüze kadar babadan oğula aktarılarak gelmiş. Bölgeyi ikiye ayıran Kızılırmak’ın bir tarafında Çini sanatında kullanılan beyaz çamur yani kil bulunurken diğer tarafında ise kırmızı çamur bulunuyormuş. Yapılan ürünler serin bir yerde 4-5 gün kurutulduktan sonra fırınlara gönderiliyor ve kullanım amacına göre 950 veya 1200 derece sıcaklıkta pişiriliyormuş. Gözleriniz kırmızı toprağın şekil alışına kilitlenedursun, kulaklarınız da ustanın “eskiden bir erkek bir kızla evlenmek istediğinde kızın ailesi, damat adayı çömlek yapabiliyor mu diye bakarmış eğer yapamıyorsa kızlarını o kişiye vermezlermiş” cümlesini duyduğunda, şaşırmayın. Bu bölgede o kadar önemliymiş yani çömlekçilik. Sevdiklerinize alabileceğiniz en güzel hediyeler buralarda satılıyor desem yanılmış olmam.

YER ALTINDA YAŞAM
Sırada yer altı şehri var. Benim gittiğim MÖ 400 yılından günümüze kadar gelmiş Özkonak yer altı şehriydi, girişte müzekart geçerli. Müzekartınız yoksa giriş ücreti 15₺. Şayet tarihe ilginiz varsa bir zamanlar burada yaşayan insanlar vardı diye düşünüp eski zamanları hissetmekten keyif alıyorsanız mutlaka gezmelisiniz. Fakat böyle düşünmüyorsanız gezmediğinizde bir şey kaybetmezsiniz. Eğer klostrofobiniz ya da nefes darlığı rahatsızlığınız varsa hiç risk almayın zaten.
Vakit öğleye geldiğine göre artık yemek yemeliydik ve restorana geçtik. Siz de yemek için kayadan oyulmuş güzel bir restoran tercih edebilirsiniz. Oldukça hoş bir ambiyansı var. Ana yemek olarak meşhur testi kebapları var. Fakat kırmızı etle pek aranız yoksa tavuk menü almanızı öneririm.

PAŞABAĞ VADİSİ
Yemekten sonra Paşabağ Vadisi’ne doğru yol aldık. Gezinin en keyif aldığım ikinci kısmıydı burası da. Dilediğiniz gibi gezip dolaşabilirsiniz bu bölgede, yüksek yerlere çıkmaya hiç üşenmeyin çünkü en güzel oradan görebilirsiniz Peri bacalarını. Bu arada fotoğraf çekmeyi de sakın unutmayın. Anı biriktirmenin en kalıcı yöntemi yazı yazmak ve fotoğraf çekmektir.


 

HAYAL VADİSİNDE KISA BİR MOLA
Devrent Vadisi bir diğer adıyla Hayal Vadisi olarak da bilinen hani şu meşhur deve şeklindeki kayanın bulunduğu bölgeye geçtik daha sonra. Buraya Hayal Vadisi denmesinin sebebi ise peri bacalarının tıpkı bulutlar gibi birbirinden farklı şekillere benzetilmesiymiş. Burada da birbirinden güzel hediyelik eşyalar alabileceğiniz küçük dükkânlar var.

 


 

KONAK MERKEZİ / ÜRGÜP
Ve son durak olarak Ürgüp’e geldik. Buraya konaklar kenti de denilebilir mi bilmiyorum ama benim için öyle. Her ne kadar ününden ötürü Asmalı Konak ilgi görse de bence Ürgüp sokaklarında, daha güzel birçok konak var. Tek bir yer ile sınırlandırmayın kendinizi etrafınıza bakın, araştırın ve güzellikleri keşfedin. Benim tavsiyem Ürgüp sokaklarına biraz daha fazla vakit ayırmanız. En başta da söylediğim gibi Kapadokya için günübirlik bir gezi yeterli değil. Birkaç gün konaklamalısınız ki dünya harikası bu bölgenin tadını çıkarabilesiniz. Kapadokya’nın, insanı büyüleyen bir yanı var eminim bir kez gidip gördüğünüzde bana hak vereceksinizdir.