Kendisi Küçük Ama Tarihi Büyük Şehir: Karaman

Tren garında bir arkadaşımla karşılaştım, sohbet ederken bana yolculuğumun nereye olduğunu sordu ben “Karaman” dediğimde tepkisi gülerek “ gezecek başka bir yer bulamadın mı” oldu. Gezip görmeden önce belki hak verebilirdim ona fakat gezdikten sonra insanlardaki bu ön yargının kırılması için Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Karaman Belediyesi’nin turizmi canlandırıcı tanıtım çalışmaları yapmaları gerektiği kanısına vardım. Bunun yanı sıra tur şirketleri de Karaman’a turlar düzenleyebilirler. Zira bu küçük şehir, öneminin farkında olunmayan birçok tarihi güzelliğe sahip.

Konya’ya uzaklığı 105 km olan Karaman’a karayolu ile 1 saat 15 dakikada, demiryolu ile 2 saate yakın bir sürede ulaşıyorsunuz. Tren garı ile merkez arası 1 km eğer yürüyecekseniz 15-20 dakika içinde meydanda oluyorsunuz ama yürümeyi sevmiyorsanız taksi ya da minibüsü de tercih edebilirsiniz. Ki bence, insan bir şehri gezdim diyebilmek için sokaklarında, caddelerinde yürümeli. Özellikle küçük şehirlerde gezilecek yerler çoğunlukla birbirine yakın olduğundan ulaşım da kolay oluyor. İç Anadolu bölgesinde bulunan Karaman, karasal iklime sahip olduğundan dolayı gezi için en uygun aylar; Mayıs ve Eylül bence. Sıfır beklentiyle gittiğim bu şehrin, tarihi mekânlarına hayran kaldım fakat insanlarının ve belediyesinin tarihe saygılarının olmaması ve turizmden bir haber olmaları, sahip oldukları değerlerin farkında olmayıp ilgisiz kalmaları Karaman’ı gezen diğer insanlar gibi beni de fazlasıyla üzdü. Çok geç olmadan bu durumun farkına varıp harekete geçmeleri dileğiyle.

Aktekke Camii

Tecrübelerime göre ilk durağınız Aktekke Camii olmalı çünkü konum olarak da gardan merkeze doğru ilerlediğinizde tam karşınızda bulunuyor. Dışarıdan baktığınızda bile sizi etkileyen bir görünüme sahip olan bu caminin içi de oldukça etkileyici. 1370 yılı Eylül ayının sonlarında Karamanoğlu Alaeddin Bey tarafından yaptırılan caminin içinde; Hz. Mevlana’nın annesi Mümine Hatun, abisi Muhammed Alaeddin, Karamanoğlu Seyfeddin Süleyman Bey ve diğer yakınlarına ait 21 adet mezar bulunmaktadır.

Tartan Konağı

Rotanıza Tartan Konağı ile devam edebilirsiniz, konağa giriş ücretsiz -ki bence ücretli olmalı- şayet Nevşehir’de bulunan giriş ücretini hiç hak etmediğini düşündüğüm Asmalı Konak ile kıyaslayacak olursam, Tartan Konağı ücretli olmayı hak edecek bir güzelliğe sahip. 200 yıllık bir geçmişe sahip olan bu Osmanlı konağının mutfağında, uzun yıllar kimsesiz yolcular için yemekler pişmiş. 24 saat boyunca açık olan mutfakta, gelen yolculara yemek ikramı yapılırmış. Konak, fotoğraf çekimi için de oldukça güzel bir mekan, gezdikçe her köşede bir fotoğrafınız olsun istiyorsunuz:) Tartan Konağı’ndan çıktıktan sonra yakınında bulunan Hürrem Dayı Evi’ni de gezebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Benim vaktim yetmediği için orayı gezemedim.

Karaman Müzesi

Geziye Karaman Müzesi ile devam edebilirsiniz. Bu müzeye de giriş ücretsiz. Arkeolojik ve etnografik eserlerin bulunduğu müzede beni en çok etkileyen şey ise “Manazan Güzeli” oldu. 1981 yılında bir çoban tarafından Manazan Mağaralarında bulunan kadın cesedi müzeye getirilmiş. Yapılan test sonucuna göre ceset; M.S. 1150-1200 yılları arasında yaşayan, 16-17 yaşlarında bir Bizans kızına ait. Bu cesedin, ülkemizde ve dünyada sergilenen diğer cesetlerden farkı ise hiçbir kimyasal işlem kullanılmadan ve mumyalanmadan günümüze kadar gelmiş olması. Karşılaştığım bu manzara beni biraz üzdü ve çokça düşündürdü.


MANAZAN GÜZELİ

Hatuniye Medresesi

Müzeden çıktıktan sonra hemen yanındaki Hatuniye Medresesi’ni görebilirsiniz. 1382 yılında Murad Hüdavendigar’ın kızı, Karamanoğlu Alaeddin Bey’in eşi Nefise Sultan Hatun tarafından yaptırılmış. Günümüzde hak ettiği değeri görmeyen tarihi bir yer. Ne yazık ki medrese ziyarete açık değil.

Karaman Kalesi


Gezi için en sona Karaman Kalesi’ni bırakmanızı öneriyorum. Çünkü konum olarak diğer yerlerden biraz uzakta kalıyor. Üstelik büyük bir heyecanla çıktığınız yokuşu, kaleye giriş olmadığını öğrendiğinizde, duvarlarına sprey boya ile saçma sapan yazılar yazıldığını, etrafının pislik içinde kaldığını ve keşlerin mekânı haline geldiğini gördüğünüzde hayal kırıklığıyla ineceğiniz için en mantıklısı sona bırakmak. En azından diğer yerleri önceden gezdiğiniz için motivasyonunuzun düşmesi gezinize etki etmemiş olur.

Manazan Mağaraları


Karaman merkeze 40 km uzaklıkta, Yeşildere-Taşkale yolu üzerinde bulunuyor. Bizans döneminde tamamen insan eli ile oyularak oluşturulmuş. Mağaralara çıktığınızda oldukça güzel bir manzara ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Haftanın her günü açık olan mağaraları 09.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücretsiz.

Taşkale Tahıl Ambarları

Karaman merkeze 45 km uzaklıkta Taşkale Köyü’nde bulunan bu ambarlar 800 yıllık bir geçmişe sahip. Tamamen insan eli ile oyulan 250 küsur ambar bulunuyor. Ambarlara, kaya yüzeyinde bulunan nişlere tutunup çıkılarak, zincirli makara sistemi ile tahıl ürünleri taşınıyormuş. Günümüzde buzdolaplarının işlevini gören bu Tahıl Ambarlarında ürünler 30 yıl bozulmadan saklanabiliyormuş. Taşkale’de yer alan ambarlardan biri genişletilerek camiye dönüştürülmüş ve Taş Cami ismini almış günümüzde hala ibadethane olarak kullanılıyor.


İncesu Mağarası

Taşkale merkeze 9 km uzaklıkta; 2 milyon yıl önce oluşmaya başlayan, uzunluğu 1.356 m olan mağaranın içerisinde sarkıt ve dikitler var ayrıca minik travertenlere de rastlıyorsunuz, içerisi biraz soğuk ve bizim 500 m’den sonra nedenini anlamadığımız bir şekilde başımız ağrımaya başladı. Bu mağaraya da giriş ücretsiz.

KARAMAN’DA GEZİLECEK YERLER

  • Hürrem Dayı Evi
  • Tartan Konağı
  • Çeşmeli Kilise
  • Aktekke Camii
  • Karaman Müzesi
  • Hatuniye Medresesi
  • Karaman Kalesi
  • İmaret Camii
  • Yunus Emre Camii
  • Manazan Mağaraları
  • Taşkale Tahıl Ambarları
  •  İncesu Mağarası